SON DAKİKA
Hava Durumu

#Erdoğan

Gündem Haberciler - Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN TÜRK KIZILAY'A MESAJ Haber

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN TÜRK KIZILAY'A MESAJ

- "Siyasi çıkar hesabıyla Kızılay'ın yıpratılmaması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Kızılay mensuplarımızın da görevlerini yerine getirirken taşıdıkları ağır mesuliyetin şuuruyla hareket etmesi aynı derecede önemlidir" - "6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde Kızılay'ımız ilk andan itibaren deprem bölgesinde yerini aldı" - "Kızılay'ımızın simgesi olan kırmızı hilal, herhangi bir sebeple dara düşen tüm mazlum ve mağdurlara umut aşılıyor, yüreklerine inşirah veriyor"  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Siyasi çıkar hesabıyla Kızılay'ın yıpratılmaması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Kızılay mensuplarımızın da görevlerini yerine getirirken taşıdıkları ağır mesuliyetin şuuruyla hareket etmesi aynı derecede önemlidir." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Kızılay Derneği Olağanüstü Genel Merkez Genel Kurulu'na video mesaj gönderdi. Genel kurulun başarılı geçmesi temennisinde bulunan Erdoğan, Türk Kızılay'ın 1868 yılından beri Türkiye, bölge ve dünyadaki tüm insanların imdadına koştuğunu anlattı. Türk Kızılay mensuplarına teşekkür eden Erdoğan, şunları kaydetti: "İnsanlığa hizmet yolunda vefat eden kardeşlerime Allah'tan rahmet niyaz ediyor, her birini şükranla yad ediyorum. Türk Kızılay'ı ülkemizin iftihar vesilesi olarak 155 yıldır dünyanın dört bir tarafında insani yardım çalışmaları yürütüyor. Kızılay'ımızın simgesi olan kırmızı hilal, herhangi bir sebeple dara düşen tüm mazlum ve mağdurlara umut aşılıyor, yüreklerine inşirah veriyor. Kurumumuz başarılı faaliyetleriyle bir buçuk asrı aşan köklü birikimi, tecrübesi, yetişmiş personeliyle çok önemli bir boşluğu doldurmaktadır." Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde Kızılay'ın ilk andan itibaren deprem bölgesinde yerini aldığına işaret ederek, "Fedakarlık timsali Kızılay personelimiz, bir cana daha ulaşmak, bir ihtiyaç sahibinin elinden tutmak, afetzedelerimize yalnız olmadıklarını hissettirmek için gerçekten olağanüstü çaba harcadı. Deprem bölgesindeki kardeşlerimiz Kızılay'ın bu gayretlerinin en yakın şahididir." ifadelerini kullandı. - "Siyasi çıkar hesabıyla Kızılay'ın yıpratılmaması gerekir" Türk Kızılay'ın devlet millet kaynaşmasının vücut bulmuş hali olduğunu dile getiren Erdoğan, Kızılay'a sahip çıkmanın tüm kesimleriyle 85 milyon olarak herkesin görevi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, videolu mesajında şöyle devam etti: "Siyasi çıkar hesabıyla Kızılay'ın yıpratılmaması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Kızılay mensuplarımızın da görevlerini yerine getirirken taşıdıkları ağır mesuliyetin şuuruyla hareket etmesi aynı derecede önemlidir. Her türlü takdir duygusunun üzerindeki çalışmaları için her kademedeki Kızılay personelimize ve Kızılay gönüllülerine teşekkür ediyorum. Bundan sonra çok daha büyük başarılara imza atacağına inandığım Türk Kızılay Derneğimizin Olağanüstü Genel Merkez Genel Kurulunun hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hayırlı hizmetlerinizde her zaman sizlerin yanında olacağımızı tekrar belirtiyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum."

STOLTENBERG: ERDOĞAN, NATO'DA İSVEÇ BAŞBAKANI İLE GÖRÜŞECEK Haber

STOLTENBERG: ERDOĞAN, NATO'DA İSVEÇ BAŞBAKANI İLE GÖRÜŞECEK

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında İsveç'in NATO üyeliği başvurusu hakkında yapılan toplantının ardından Vilnius'taki NATO Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un görüşeceğini bildirdi. Türkiye-Finlandiya-İsveç Daimi Ortak Mekanizma Toplantısı'nın beşincisi, Brüksel'deki NATO karargahında yapıldı. Toplantıya katılan Türk heyetinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yanı sıra MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Burak Akçapar yer aldı. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Stoltenberg, toplantıyı "verimli" olarak değerlendirdi. Finlandiya ve İsveç'in, Madrid'de NATO üyeliği başvurusu hakkında imzalanan Üçlü Muhtıra'nın gereklerini yerine getirdiğini savunan Stoltenberg, tüm NATO müttefiklerinin teröre karşı birlikte durduklarını ifade etti. Stoltenberg, Finlandiya'nın nisanda ittifaka katıldığını belirterek, "İsveç'in de ittifaka katılma zamanı gelmiştir. İsveç'in Üçlü Muhtıra kapsamında yapması gerekenleri yerine getirdiği konusunda açık oldum." diye konuştu. Bugünkü toplantıya katılan tarafların iyi ilerleme sağlandığı konusunda mutabık kaldığını belirten Stoltenberg, "Hepimiz İsveç'in tam üyeliğinin tüm müttefiklerin güvenlik açısından çıkarına olduğu konusunda hemfikiriz ve hepimiz bu süreci en kısa sürede tamamlamak istiyoruz." ifadesini kullandı. Stoltenberg, şöyle devam etti: İsveç'te, Türkiye'ye ve NATO'ya karşı gösteriler yapıldığını gördük. Bunlar İsveç'in NATO'ya katılmasını durdurmak, terörle mücadele işbirliğini sekteye uğratmak ve ittifakımızı zayıflatmayı amaçlıyor. Şunu iyi görmeliyiz; bu provokasyonlardan tek faydalanacak olanlar NATO'yu bölmek isteyenlerdir. İsveç'in üyeliğinin gecikmesi PKK'yı ve Rusya Devlet Başkanı Putin'i memnun edecektir. Erdoğan ile Kristersson NATO Zirvesi'nde görüşecek İsveç'in üyeliğinin yakında mümkün olabileceğini teyit ettiklerini dile getiren Stoltenberg, "İsveç'in üyeliğinin onaylanması Türkiye ile işbirliğinin biteceği anlamına gelmez. Finlandiya'nın çalışmalarının bugün gösterdiği gibi, bunun tam tersi olacaktır." dedi. Stoltenberg, ayrıca 11 Temmuz'da Vilnius'ta başlayacak iki günlük NATO Zirvesi'nde Türkiye ile İsveç arasında liderler düzeyinde toplantı yapılacağını söyledi. Stoltenberg, "Pazartesi günü Vilnius'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ulf Kristersson'un katılacağı bir toplantı düzenleyeceğim" diye konuştu. Pazartesi gününe kadar çalışmalar sürecek İsveçli bir gazetecinin "Vilnius'taki zirvede karar çıkar mı yoksa zirveden sonra yeni görüşmeler beklemeli miyiz?" sorusu üzerine Stoltenberg, zirvede olumlu bir karar çıkmasını amaçladıklarını belirtti. "Hala yapmamız gereken işler var" diyen Stoltenberg, hafta sonu da çalışacaklarını, pazartesi günü Erdoğan ve Kristersson ile bir araya geleceğini hatırlattı. Stoltenberg, "TBMM'den onay çıkması pazartesiden önce mümkün değil ama önemli siyasi kararlar alabiliriz. Bunun olması için de şu andan itibaren pazartesiye kadar çok çalışacağız" diye konuştu. İsveç'te organize suç ve terör yakından bağlantılı Bugün bir kişinin İsveç'te haraç toplayarak terör örgütü PKK'ya finansman sağlamaktan hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan Stoltenberg, şunları aktardı: Bu olay İsveç'te organize suçun Türkiye'de faaliyet gösteren terör örgütleriyle ne kadar yakından bağlantılı olduğunu gösteren bir örnektir. İsveç'in organize suç ve terörle mücadele etmesi önemlidir. Bu insanlar ve gruplarla mücadele aynı zamanda İsveç'in de çıkarınadır çünkü İsveç'te terör ve organize suç çok yakından birbiriyle ilintilidir. Stoltenberg, İsveç'in üyeliği konusunda gelecek hafta Vilnius'ta olumlu bir karar çıkmasını amaçladığını belirterek, Finlandiya'nın yanı sıra İsveç'in de üyelik sürecinin çok hızlı ilerlediğini ifade etti. "İsveç daha fazlasını yapabilir" İsveç'in Üçlü Muhtıra kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğini yineleyen Stoltenberg, "İsveç her zaman daha fazlasını yapabilir. Her zaman daha fazla bilgi paylaşımı, daha fazla işbirliği yapabilir, her zaman daha fazla ihracat izni verilebilir. Bu Türkiye ile İsveç arasında devam eden bir diyalog." şeklinde konuştu. Stoltenberg, Türkiye'nin meşru güvenlik endişeleri bulunduğunu, hiçbir müttefikin terörden Türkiye kadar zarar görmediğini tekrarlayarak, şöyle devam etti: PKK bir terör örgütüdür. PKK, NATO müttefiki olan birçok ülkede organize suça karışmıştır. Bugün İsveç'teki mahkemede alınan kararda olduğu gibi birlikte daha yakından çalışabilir, kararlar alabiliriz. Bu hem terörle mücadele hem de organize suçla mücadele açısından iyi. Bu aynı zamanda NATO müttefiklerinin Türkiye'nin meşru güvenlik endişelerini ciddiye aldığı anlamına gelmektedir. "Erdoğan'ın ne istediğini anladınız mı?" Bir gazetecinin "İsveç'in üyeliği için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne istediğini anladınız mı?" sorusunu cevaplayan Stoltenberg, şunları söyledi: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne istediğini çok iyi anlıyorum. Kendisiyle birçok kez görüştüm ve bunları detaylıca konuştuk. Bu sayede ilerleme sağlayabildik. Geçen yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan ile istişarelerden sonra ve Madrid'de uzun saatler görüşmelerimizden sonra ciddi ilerleme sağlamış ve tarihi bir karar almıştık. Burada Türkiye, İsveç Finlandiya'yı üyeliğe davet kararı almıştık. O zamandan beri çalışıyoruz. Hafta sonu çalışmaya devam edeceğiz. Pazartesi günü tekrar bir araya geleceğiz.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN EMEKLİ MAAŞI AÇIKLAMASI Haber

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN EMEKLİ MAAŞI AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “Geçtiğimiz aylarda en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya yükseltmek suretiyle bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyduk. Malumunuz, dün enflasyon oranı netleşince emeklilerimizin alacağı yeni maaşları da belli oldu. Yapılabilecek iyileştirmeler hususunda bakanlarımıza gerekli talimatı verdim. Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Hazine ve Maliye Bakanımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız çalışmalarına başladı. İnşallah önümüzdeki haftalarda gerekli açıklamayı yapacağız. 85 milyonun her bir ferdinin refahını, gelirini ve huzurunu arttırma mücadelemizi hız kesmeden devam ettireceğiz” dedi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün AKP Genel Merkezi’ndeki genişletilmiş il başkanları toplantısına katıldı. Erdoğan şöyle konuştu: “TÜRKİYE İSTİKRARA, DEMOKRASİYE, GÜVENE, ÖZGÜRLÜĞE, KALKINMAYA NE KADAR DEĞER VERDİĞİNİ BİR KEZ DAHA ORTAYA KOYDU” “Millet olarak nasıl büyük bir badire atlattığımız, nasıl bir büyük bir uçurumun kenarından döndüğümüz zamanla çok daha iyi anlaşılacaktır. Seçim sonuçlarının ilk ve en büyük muhatabı siyasetçilerdir. Siyasi partiler açısından her seçim aynı zamanda unutmayalım, bir imtihandır. Alınan not kadar, nerede hata yaptığını görmek de sınavın bir parçasıdır. Siyasi partilerin istikbali için seçimlerin bu yönü çok daha mühimdir. Seçim sonuçlarını partimiz için bir muhasebe vesilesi hâline getirdik. Rakiplerinden daha kapsamlı, daha cesur hatta çok daha objektif bir şekilde eksiklerimizi, hatalarımızı, kusurlarımızı tespit etmeye çalıştık. Sandıktan zaferle çıkmanın sevincini yaşarken, asla zafer sarhoşluğuna kapılmadık. Zaferlerimizle birlikte, unutmayın, tevazumuzu büyüttük. Başarılarımızla birlikte sorumluluğumuzun da arttığına inandık. Şımaranlardan, yeryüzünde böbürlenerek yürüyenlerden asla olmadık. “MİLLETVEKİLLİĞİ İLE CUMHURBAŞKANLIĞI OY ORANLARI ARASINDA ORTAYA ÇIKAN UYUMSUZLUĞU GÖRMEZDEN GELMİYORUZ” Anamızın ak sütü gibi helal olan tarihi başarımızı doyasıya kutlarken özeleştirimizi yapmaktan da çekinmiyoruz. Seçim sonuçlarını tüm boyutlarıyla değerlendiriyor, milletimizin sandıkta dile getirdiği mesajları en doğru biçimde kavramaya gayret ediyoruz. Tartışmasız zaferimize rağmen, önceki seçimlere kıyasla partimizin oylarında görülen negatif ayrışmanın farkındayız. Özellikle kimi şehirlerimizde, milletvekilliği ile cumhurbaşkanlığı oy oranları arasında ortaya çıkan uyumsuzluğu görmezden gelmiyoruz. Tüm bu sıkıntıların kaynağını il il, sandık sandık inceliyoruz. İstişarelerimizi tamamlayıp doğru teşhislerimizi koyduktan sonra hangi alanlarda sorunumuz varsa süratle müdahale edeceğiz. Nerede bir hatamız olmuşsa hiçbir komplekse kapılmadan kabullenecek ve düzeltmenin yollarını arayacağız. Ekim ayında yapmayı planladığımız büyük kongremize işte bu anlayışla hazırlanıyoruz. Seçim sonuçlarının işaret ettiği çizgide çalışmalarımıza şimdiden başladık. Kongremizi 11,5 milyon üyesiyle tüm AK Parti ailesinin dava ve yol arkadaşlığını yenilediği bir ahitleşme törenine dönüştürmekte kararlıyız. “CHP ZİHNİYETİNİN ELİNDE HER GÜN KAN KAYBEDEN ŞEHİRLERİMİZ, KURTARILMAK İÇİN ADETA GÜN SAYIYOR” Kongremiz bize aynı zamanda 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak seçimler için ihtiyacımız olan sinerjiyi de sağlayacaktır. Hedef ve ölçek büyüklüğümüz mahalli idareler seçimlerine diğer tüm seçimlerden daha fazla asılmamız gerekiyor. CHP zihniyetinin elinde her gün kan kaybeden, kötüye giden şehirlerimiz kurtarılmak için adeta gün sayıyor. Muhalefetin yönettiği illerin belediye başkanları, şehirleriyle ilgilenmek yerine koltuk kavgasından başlarını kaldıramıyorlar. Vatandaş hizmet beklerken, bunlar tüm mesailerini, tüm enerjilerini parti içi çekişmelerde harcıyorlar. İki tanesi, zaten 3 ay boyunca cumhurbaşkanı yardımcısı olacağız diye il il dolaşmaktan kendi şehirlerinin yolunu unuttu. Adana’dan Antalya’ya, Mersin’den Eskişehir’e, Aydın’dan İzmir’e nereye baksak aynı vizyonsuzlukla aynı hizmet kıtlığıyla karşılaşıyoruz. İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde bu kötü gidişe dur diyeceğiz. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere dört yıldır hiçbir hizmet alamayan şehirlerimizi tekrar hizmet ve eser siyasetiyle buluşturacağız. Bugün birbirlerine demediklerini bırakmayanlar, yarın çıkarları uğruna can ciğer kuzu sarması olmakta asla tereddüt etmezler. Son seçim sürecinde bunun sayısız örneğini gördük, yaşadık. Masadan kalktı diye, ittifak ortaklarını aşağılık hakarette bulundular, üç gün sonra hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ettiler. Dün baba-oğul videosu çekenlerin, bugün gırtlak gırtlağa gelmesinin bizim açımızdan hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Değişim adı altında yürütülen kavgalarla bizim işimiz olmaz. Bugün değişim diye Bolu’dan Ankara’ya yürüyenler ve ona her türlü hakareti yapanlar, eee, dün Genel Başkanı’nız Ankara’dan İstanbul’a yürüyordu, e o zaman yollar yürümekle aşınıyor muydu? E şimdi ne oldu? ‘Yollar yürümekle aşınmaz’ demeye başladılar. Bunlar çok kısa bir süre öncesinin tarihini de unutuyorlar. Zihniyet değişmedikten sonra, CHP Genel Müdürlüğü’ne hangi kumpasla kimin getirildiğinin bizim nazarımızda hiçbir anlamı bulunmuyor. Milletin sandıkta verdiği net mesaja rağmen CHP Genel Başkanı, bebek katillerini öven gazeteci kılıklı terör sevicilere sahip çıkmayı sürdürüyor. Gezi olaylarının organizatörlerinin avukatlığını yapmaya devam ediyor. Partisinin grup toplantılarında zehir saçan diliyle önüne gelene saldırıyor, hakaret ediyor, iftira atıyor. Dikkatinizi çekerim, bu zatın 11’nci seçim yenilgisini aldığı 14 Mayıs’ın üzerinden tam 53 gün, 12’nci seçim hezimetini yaşadığı 28 Mayıs’ın üzerinden ise 39 gün geçti ama bu zat destekleri karşılığında Kandil ve Pensilvanya’ya hangi sözleri verdiğini hâlen açıklamadı. “GENEL BAŞKANLARI’NIN OLMADIĞI BİR PARLAMENTO VAR” Bu parlamentonun bir bahtsızlığı da var. Nedir o, evet, Genel Başkanları’nın olmadığı bir parlamento var. Niye? E pazarlık yaptılar. Her birine seni cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağım derken, kendileri açıkta kaldı. Bu anlayış iflas etmiştir. Şimdi sadece ve sadece kendi işimize bakıyoruz ve Allah nasip ederse 31 Mart'ta yerel seçimlerden alacağımız zafer karnesiyle birlikte ülkemizi çok daha farklı bir istikamete hem merkezi yönetim hem yerel yönetimle beraber yürüteceğiz. Hiçbir şey bizi şehirlerimize hizmet etmekten, ülkemize eser ve yatırım kazandırmaktan alıkoyamaz, koymamalıdır. Özellikle 8 ay sonra milletin kantarına çıkacak belediye başkanlarımızdan bu noktada azami hassasiyet ve gayret beklediğimi vurgulamak istiyorum. Şehirlerimizin ihtiyaçları neyse, insanımız bizden neyi çözmemizi istiyorsa, seçmen neden şikâyet ediyorsa, tek tek hal yoluna koyacağız. Popüler kültürün tüm dünyaya dayattığı etkinlikler yerine kendi medeniyet değerlerimizin özellikle beslediği nitelikli çalışmalara ağırlık vereceğiz. “DEPREMİN 11 İLİMİZDE AÇTIĞI YARALAR HENÜZ KAPANMADI” Deprem bölgesinin unutulmaması çok önemlidir. Bakınız, Türkiye yalnızca 5 ay önce 50 bini aşkın vatandaşının hayatını yitirdiği büyük bir deprem felaketine maruz kaldı. Devletimizin kurumları tam 5 aydır, 7 gün 24 saat, aralıksız çalışsa da depremin 11 ilimizde açtığı yaralar henüz kapanmadı. Deprem turistleri ise bölgeyi çoktan terk etti. 6 Şubat’tan sonra kameraları ile geldiler, yıkıntılar önünde poz verdiler, bir daha asla ortalıkta görünmediler. 14 Mayıs'a kadar bedava ev vaat edip, 15 Mayıs sabahı depremzedeleri kapı dışarı eden tefecileri zaten muhatap almıyoruz. Deprem bölgesindeki kardeşlerimiz bunların adını dahi duymak istemiyor. Ne yapılacaksa AK Parti ve cumhur ittifakı olarak bizler yapacağız. “MEYDANLARDA SÖZ VERDİĞİMİZ ÜZERE EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞINI 22 BİN 17 LİRAYA YÜKSELTİYORUZ” Asgari ücretlilerimizi sevindiren artıştan sonra dün 6 aylık enflasyon oranının belli olmasıyla birlikte memur maaş düzenlemesini Meclis’imizin takdirine sunduk. Meydanlarda söz verdiğimiz üzere en düşük memur maaşını 22 bin 17 liraya yükseltiyoruz. Tüm kamu görevlilerinin yıllık ücretlerinde, enflasyon farkı dahil ilave olarak seyyanen net 8 bin 77 liralık artış yapıyoruz. Ortalama memur maaşını 25 bin 15 liraya çıkarıyoruz. Tarihin en yüksek zamlarından olan bu düzenlemenin tüm memurlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. “YAPILABİLECEK İYİLEŞTİRMELER HUSUSUNDA BAKANLARIMIZA GEREKLİ TALİMATI VERDİM” Emeklilerimizin beklentilerini de göz ardı etmiyoruz. Ülkemizin 5 ay önce yaşadığı deprem gerçeğine rağmen ne söz vermişsek hepsini tek tek yerine getirdik, getiriyoruz. Kamuoyunda EYT olarak bilinen emeklilikte yaşa bekleyenler meselesini çözüme kavuşturduk. Böylece 2 milyon 250 bin vatandaşımızın taleplerini karşılamış olduk. Yine geçtiğimiz aylarda en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya yükseltmek suretiyle bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyduk. Malumunuz, dün enflasyon oranı netleşince emeklilerimizin alacağı yeni maaşları da belli oldu. Yapılabilecek iyileştirmeler hususunda bakanlarımıza gerekli talimatı verdim. Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Hazine ve Maliye Bakanımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız çalışmalarına başladı. İnşallah önümüzdeki haftalarda gerekli açıklamayı yapacağız. 85 milyonun her bir ferdinin refahını, gelirini ve huzurunu arttırma mücadelemizi hız kesmeden devam ettireceğiz.”

ERDOĞAN, PARTİSİNİN GENİŞLETİLMİŞ İL BAŞKANLARI TOPLANTISINDA KONUŞTU Haber

ERDOĞAN, PARTİSİNİN GENİŞLETİLMİŞ İL BAŞKANLARI TOPLANTISINDA KONUŞTU

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti olarak, son 21 yılda 17 seçim zaferine imza atmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Elbette bu, kırılması zor bir rekordur. Bu, dünyada başka hiçbir siyasi harekete ve ittifaka henüz nasip olmayan muhteşem bir zaferdir" dedi. Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Son olarak 14 Mayıs seçimlerinin ardından video konferansla bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, 27'nci dönem milletvekillerinin, 28'inci dönem milletvekili adaylarının da hazır bulunduğu bu toplantıda, hem seçimlerin değerlendirmesini yaptıklarını hem de atacakları adımları kararlaştırdıklarını dile getirdi. 14 Mayıs'ta toplam 323 milletvekiliyle Cumhur İttifakı'nı sandıktan açık ara birinci çıkaran milletin, Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turunda, ilk tura göre çok daha büyük bir farkla kendisine teveccüh gösterdiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: Aziz milletimizin takdiriyle yüzde 52,18 oy oranıyla Türkiye'yi yönetme vazifesini, hamdolsun gelecek beş sene boyunca deruhte ettik. Türkiye, bu seçim sonuçlarıyla istikrara, demokrasiye, güvene, özgürlüğe, kalkınmaya ne kadar değer verdiğini bir kez daha ortaya koydu. Seçimlerin sadece partimiz için değil, Türkiye için, demokrasimiz için çok aydınlık, çok güzel neticelere vesile olacağına inanıyorum. İnşallah son 21 yıldır olduğu gibi önümüzdeki beş yıl süresince, üstlendiğimiz bu görevi en güzel şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Bize güvenen, bize inanan milyonların umutlarını boşa çıkarmayacağız. Buradan bir kez daha şahsımızdan, partimizden ve ittifakımızdan güçlü desteğini esirgemeyen tüm vatandaşlarıma kalpten teşekkür ediyorum. Bilhassa her iki seçimde de oylarıyla yanımızda duran yaklaşık 28 milyon kardeşimin her birine şükranlarımı sunuyorum. "Bayburt yüzde 82,45 ile birinciliği yine kimseye kaptırmadı" Seçim döneminde rekor kıracak illeri ziyaret etme sözü verdiklerini hatırlatan Erdoğan, "Bayburt yüzde 82,45 ile birinciliği yine kimseye kaptırmadı. Gümüşhane yüzde 78,54 oy oranıyla ikinci oldu. Ziyaretlerimize bu hafta sonu 'Bismillah' diyoruz." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi günü önce Bayburt'un misafiri olacaklarını ardından da Gümüşhane'ye geçeceklerini dile getirerek, "Hem kendilerine destekleri için teşekkürlerimizi iletecek, hem de yapımı tamamlanan projelerimizin toplu açılış törenini gerçekleştireceğiz." dedi. Erdoğan, sadece bu illere değil, tüm Türkiye'ye olan minnet borçlarını daha fazla eser üreterek, daha çok hizmet ederek, ülkeyi her alanda ileriye götürerek ödeyeceklerini vurguladı. "Muhalefetin yalan rüzgarı hiç dinmedi" Seçimlerle ilgili bir gerçeğin de altını çizmek istediğini söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin, gelecekteki sonuçları itibarıyla çok kritik bir seçim yaşadığını, ülke aleyhine yürütülen kampanyaların zirveye tırmandığı bir seçim döneminin geride bırakıldığını kaydetti. Masanın görünür görünmez ortaklarıyla birlikte küresel şer şebekeleriyle, envaiçeşit terör örgütüyle, tetikçi basın yayın kuruluşlarıyla, milletin birlik ve beraberliğine kasteden provokatörlerle de mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: Muhalefetin yalan rüzgarı hiç dinmedi. Partimizle ilgili iftiraların arkası hiç kesilmedi. Seçmen iradesini maniple etme çabaları hiç durmadı. Siyaset mühendisleri bir an olsun sahneyi terk etmedi. Farklı seslere tahammülsüzlük had safhaya çıkarken, itibar suikastleriyle siyasetçiler hedef alındı, yıpratıldı, linç edildi. Kaset kumpaslarıyla, bel altı yöntemlerle rakipler minder dışına itildi. 30 yılda edilmeyen hakaretin üç güne sığdırıldığı utanç verici günler gördük. Siyasi tarihimize kara leke olarak geçecek pek çok örnekle karşılaştık. Seçimi kazanmak uğruna her şeyi yaptılar, siyasi mücadelenin hudutlarını belirleyen ne kadar ahlaki çizgi varsa hepsini çiğnediler. Milletimizin desteğiyle 14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta sadece iki hafta arayla iki seçim kazanma başarısı göstermedik, aynı zamanda Türk demokrasisinin namusunu ve şerefini de biz kurtardık. "17 seçim zaferine imza atmanın haklı gururunu yaşıyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sandıklara giderek iradesine sahip çıkan her bir vatandaşı, demokrasi kahramanları olarak gördüklerini ifade ederek, şunları kaydetti: Biz de AK Parti olarak, son 21 yılda 17 seçim zaferine imza atmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Elbette bu, kırılması zor bir rekordur. Bu, dünyada başka hiçbir siyasi harekete ve ittifaka henüz nasip olmayan muhteşem bir zaferdir. Bu, tarihe altın harflerle yazılacak, nesiller boyunca gıptayla hatırlanacak, siyaset literatürüne geçecek eşsiz bir başarıdır. Bu rekorun, zaferin ve başarının sahibi önce Rabbimiz, sonra da basiret ve ferasetiyle tüm oyunları bozan aziz milletimizdir. Umutlarını ülkemize bağlamış yüz milyonların dualarıyla elde ettiğimiz seçim zaferimizin, tekrar hayırlı mübarek olmasını diliyorum. Sizleri, bütün teşkilatlarımızı, kadın ve gençlik kollarımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum. Gerilime prim vermediğiniz için, ayrımcılık yapmadığınız için, fitne siyaseti karşısında kardeşlik siyasetini yücelttiğiniz için her birinizi kutluyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştü Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada görüşmede Rusya’da yaşanan son gelişmelerin ele alındığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmeye ilişkin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada görüşmede Rusya’da yaşanan son gelişmelerin ele alındığı belirtildi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın resmi Twitter hesabından yapılan açıklama şöyle: Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Rusya'da yaşanan son gelişmeler ele alındı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, görüşmede aklıselim ile hareket edilmesinin gerektiğinin öneminin altını çizdi. Görüşmede Rusya'da yaşananlardan kimsenin vazife çıkarmaması gerektiği vurgulandı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan bu bağlamda yaşananların en kısa sürede uhuletle ve suhuletle çözülmesi için Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız ifadelerini kullandı. Öte yandan Erdoğan ile Putin’in telefon görüşmesi Kremlin Sarayı’ndan da duyuruldu. Görüşmeye ilişkin Kremlin Sarayı’nın internet sitesinde yayınlanan açıklamada şu ifadelere yer verdi: Türk tarafının girişimiyle Vladimir Putin, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir telefon görüşmesi yaptı. Rusya Devlet Başkanı, silahlı bir isyan girişimiyle bağlantılı olarak ülkedeki durum hakkında bilgi verdi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Rus yönetiminin atacağı adımlara tam destek verdiğini ifade etmiştir.

CHP'li Köksal'dan faiz yorumu: Erdoğan'ın politikaları sökmedi Haber

CHP'li Köksal'dan faiz yorumu: Erdoğan'ın politikaları sökmedi

CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın para politikası faizini 650 baz puan artırarak yüzde 15 seviyesi çıkarmasına ilişkin, “Yüzde 8,5 seviyesindeki faiz yüzde 15’e yükseltildi. Bu ne demek? ‘Ben ekonomistim’ diyen Erdoğan’ın politikaları yeni Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanına sökmemiş olacak ki faizler arttı demek. Oysa ekonominin reçetesi belli. Hep söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz, adalet gelmeden bu ülkede ekonomi düzelmez” değerlendirmesini yaptı. CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, TBMM Genel Kurulu’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Köksal, “Pençe Kilit Operasyonu’nda şehit olan Alpay Aras’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına, sevenlerine sabırlar diliyorum” dedi. “CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ LİDERİMİZ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü VE SİLAH ARKADAŞLARINI SAYGIYLA ANIYORUM” Amasya Genelgesi’nin yayınlanmasının 104’üncü yıl dönümü olduğunu hatırlatan Köksal, “Amasya Genelgesi ile birlikte Millî Mücadele’nin kurtuluş aşaması resmen başlamış oldu. Bu genelgede ortaya konan hususlar ile İstanbul Hükümeti yok sayılarak yeni otorite Anadolu’da başlayan direniş hareketi oluştu. İlk kez ortaya atılan milli egemenlik, milli bağımsızlık gibi kavramlarla yeni bir yönetim anlayışından bahsedildi. Direniş hareketinin esaslarını belirleyen bir belge olması nedeniyle Amasya Genelgesi, İstiklal Savaşı’mızın amaç, gerekçe ve yöntemlerini belirlemiş olması nedeniyle tarihimiz açısından son derece önemlidir. Amasya Genelgesi ile bazı kesimlerde olan manda ve himayecilik fikrinin önüne set çekildi. Bu tavır Erzurum Kongresi’nde de aynı şekilde devam etmiş ve manda ve himayecilik fikri kesin bir dille reddedilmiştir. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin kurucusu, ebedi liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyorum” diye konuştu. “BEN EKONOMİSTİM’ DİYEN ERDOĞAN’IN POLİTİKALARI YENİ MALİYE BAKANI VE MERKEZ BANKASI BAŞKANINA SÖKMEMİŞ OLACAK Kİ FAİZLER ARTTI DEMEK” Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz kararıyla ilgili de Köksal şu değerlendirmeyi yaptı: “Merkez Bankası, 2021 Mart’tan sonra ilk kez politika faizini arttırdı. Yüzde 8,5 seviyesindeki faiz yüzde 15’e yükseltildi. Bu ne demek? ‘Ben ekonomistim’ diyen Erdoğan’ın politikaları yeni Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanına sökmemiş olacak ki faizler arttı demek. Oysa ekonominin reçetesi belli. Hep söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz, adalet gelmeden bu ülkede ekonomi düzelmez.” “YOKLUK KAPIDAYKEN SİZ HER GELEN SURİYELİYİ AMELİYAT MI ETTİRDİNİZ? Suriyelilere verilen sağlık hizmetlerine değinen Köksal, “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ‘3 milyonu Suriyeliye yataklı tedavi, 2,6 milyon Suriyeliye ameliyat, 97 milyon poliklinik hizmeti sunduk, 754 bin Suriyeliye bebek doğdu’ diyor. Bu ne demek? İlaç krizi geliyorum derken yüzlerce kalem ilaçtan vatandaş için yokluk kapıdayken siz her gelen Suriyeliyi ameliyat mı ettirdiniz? Bunu soruyoruz” dedi. “EKONOMİK VERİLER GÖZ ÖNÜNE ALINDIĞINDA KYK BURSLARININ ARTIRILMASI VE ASGARİ ÜCRET ARTIŞLARINA PARALEL GİTMESİ GEREKMEKTE” Gençlerin sorunlarına değinen Köksal, “KYK burcu alan öğrenciler yine perişan durumda. 2023 yılında KYK bursu asgari ücretin yaklaşık yüzde 11’ine karşılık geliyordu. Bu 3 yıllık süreçte asgari ücret neredeyse 5 katına çıktı ancak KYK bursu yaklaşık 2 katına çıkarıldı. KYK burslarının son yıllarda asgari ücret artışlarına paralel gitmediğini ve KYK burslarının artan hayat pahalılığı ve enflasyona ayak uyduramadığını görüyoruz. Şu andaki rakamlar özellikle ailesinden destek alamayan, ailesinin maddi durumu yeterli olmayan, sadece ve sadece KYK bursu ile geçinmek zorunda kalan öğrencilerin iyice sefalete mahkûm edilmesi anlamına geliyor. Ekonomik veriler göz önüne alındığında KYK burslarının artırılması ve asgari ücret artışlarına paralel gitmesi gerekmekte” çağrısını yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.